2023 yılına yaklaştıkça siyasettin stresi de artıyor.
Birileri her geçen gün ittifaklar kuruyor, erken seçim
tarihleri belirleyen kulis bilgisi yazıyor.
Kulislerde dolaşan birçok bilginin aslı astarı yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olmayacağını söyleyenler ile
HDP’ye muhtaç olduğunu söyleyenler bilerek ya da bilmeyerek birilerinin oyununa
alet oluyor.
Ekonominin vatandaşa getirdiği zorluğu siyaseten
yönetemeyenler, sorunları bir yumak haline getirip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
sırtına yüklüyor.
Büyürken, gelişirken iyi; krizlerle baş edince iyi ama işler
zora girince, dost bilinenlerin nasıl da “kardeş
eti” yediğini görseniz şaşarsınız.
Liderinin yüzüne konuşamayanların arkadan nasıl da iş
çevirdiğini bir bilseniz şaşarsınız.
Erdoğan, yılların yorgunluğunu sırtında taşıyor.
Sağına soluna baktığı zaman da ilk yola çıktıklarından
kimseyi göremiyor.
Bunun Erdoğan’ın suçu olduğunu söyleyenler olsa da
Erdoğan’ın karizmatik kişiliğinden nemalananların sürekli pohpohlanma arzusunda olması ise kimsenin
dikkatini çekmiyor.
Son haftalarda Erdoğan’ın iktidarı CHP’ye devretmemek için HDP ile bile görüştüğü
söylendi.
Hâlbuki olay öyle değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’de görevlendirilen beş
kişilik bir ekibin MHP’den gelen anayasa teklifini değerlendirdiğini açıklamıştı.
“Gönül ister ki toplumsal uzlaşı ile yeni bir anayasa
yapalım.
Olursa olur olmazsa Cumhur İttifakı olarak kendimiz yeni bir anayasa
çıkarırız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işte “uzlaşı” arayışı bu yaşananlar...
Talimatlar verildi.
Sessiz bir şekilde yol gidiliyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi (CHS)’ni değiştirmeyi
kafasına koyan muhalefet kanadını da memnun edecek bir değişiklik şu an
siyasette yaşanan gerilimi tamamen bitirecektir.
HDP’nin oylarını anayasa değişikliği için değil de erken
seçim için bir zorunluluk olarak gösterenler aslında Türkiye’nin yaşadıklarını
tam olarak okuyamıyorlar.
Süreci kavramak yoğun bir dikkat gerektiriyor.
HDP’nin kapatılmasının hiçbir anlamı yok.
Bu tehdit ile masaya oturtmanın da hiçbir anlamı yok.
HDP’nin AK Parti ile anlaşsa bile seçmenine bunu anlatması da
mümkün değil.
O zaman konuşulacak tek şey anayasa değişikliği olacaktır.
“Yetmez ama evet”
düşüncesinde bir anayasa hazırlığı birincil öncelik durumunda.
CHS’nin ayakta
kalması ülkede istikrarın korunması için çok önemli.
HDP bu talebi gördüğü için Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın “HDP ortak aday çıkarılması
fikrine açıktır ama isimleri şimdi tartışmayalım. Önce ilkeler ve seçim
güvenliği konuşulmalı.” açıklamasıyla şifreleri verdi.
 |
HDP Eş Başkanı Mithat Sancar |
HDP, Cumhurbaşkanlığı sisteminin belli şartlarda ayakta
kalmasına razı...
Ama hangi şartlar?
MAALESEF YİNE
BÜROKRASİ KAZANDI
CHS ile gelen "iki dönem şartı" aslında "Türk demokrasisi için büyük bir reform".
Eğer bir değişiklik olmaz ise bir daha Recep Tayyip Erdoğan gibi 20 sene bilfiil ülkenin tek elden
yönetilemeyeceği anlaşılıyor.
Muhalefet kanadı ise sanki bir yirmi yıl yönetecekmiş gibi
hemen sistemi kaldırmanın derdinde.
Aslında dertleri uzun yönetim değil.
Küçük yönetimleri ile meşru alanlar açmak.
Eski koalisyon sistemlerindeki “az olanın değerli olduğu” zamanları özlüyorlar.
Peki ama bunun ülkeye ne faydası var?
Koalisyonlar; tam demokratik, çoğulcu siyasi sistemlerde ve buna uygun toplumlarda uygulanabilecek en akılcı sistem.
Eğri oturalım, doğru konuşalım:
Türkiye bu şartları ne kadar sağlıyor.
Bizim siyasetçilerimiz ayakları yere basmayan vaatlerle
koltuğa oturup sonrasında bürokratların getirdiği evrakları imzalamak üzerine
bir siyaset yapıyorlar.
CHS aslında bu bürokratik oligarşiyi büyük oranda yıktı ama
başka bir bürokrasi gücü meydana getirdi.
Artık etrafını siyasilerden ziyade bürokratların sardığı bir
Cumhurbaşkanı var.
Eski sistemde bürokrasiyi dengeleyen siyaset vardı ama yeni
sistemde yöneticinin bu sarılmış hâli başka bir sorunu beraberinde getiriyor.
Bu soruna çözüm, MHP’nin yeni anayasa teklifinde yer alan seçimle
gelen Cumhurbaşkanı Yardımcıları önerisiyle gelecektir.
Cumhurbaşkanı etrafındaki bürokrasiye hapsedilmeyecek ve
siyasi teması devam edecek.
Gelen bilgiler de AK Parti’nin MHP’nin teklifini büyük
ölçüde kabul edeceği yönünde görünüyor.
Anlaşılan 2021’in son ayları çok sıcak geçecek.
11.09.2021 tarihinde Milat Gazetesi'nde yayımlanan yazıya buradan ulaşabilirsiniz.