Türkiye 17 günlük bir kapanmadan sonra günlük 60 bin
dolayındaki kovid19 vaka sayısını 10 binli sayılara indirmeyi başardı.
Uzmanlar sosyal hayatın tam açılması için bu sayının binin altına
inmesi gerektiğini söylüyorlar.
Bu performans ile bir hafta daha kapanmanın devam
ettirilmesinin böyle bir tabloya kolaylıkla ulaşılmasını sağlayacağı teklifleri
de masada duruyor.
Kabine kararlarından çıkarılması gereken sonuç:
“Ekonominin
çarkları tekrar harekete geçirilmeli”
Uzun süredir mağduriyet yaşayan esnafın destek beklentisi
süreci “bıçak kemiğe dayandı” fikrine yaklaştırırken yönetimin piyasaları en
hızlı canlandıracak tedbirlere odaklanması “Enjoy I’m vacinnated” yani “Siz
eğlenin ben aşı oldum” görselinin kullanıldığı video ile kendisini gösterdi.
Kamuoyu küçültücü gördüğü bu videoyu sert bir şekilde
yargıladı.
Videoyu savunacak değilim ama Türkiye’ye tatile gelmek
isteyen insanların böyle bir dönemde birinci önceliğinin ne olduğunu iyi
anlamak gerekiyor.
Gelecek turistlerin kısa zamanda piyasayı hareketlendireceği
herkesin malumu...
Aksi durumda yüksek enflasyonu dizginlemek için alınan
tedbirler nedeniyle kamu kaynaklarının piyasayı genişletici şekilde
kullanılması pek mümkün görünmüyor.
Bu süreçte esnafı psikolojik olarak rahatlatacak vergi affı
vs. gibi konularda gelecek hibeler psikolojik motivasyon sağlayacaktır.
Zaten satış yapamayan, geliri olmayan esnaftan vergi
alınması çok mümkün değil.
Bu borçların ertelenmesi de önemli bir sonuç doğurmuyor.
Çünkü toplumun bu kesimi lüks ve refah içinde yaşamıyor.
Velhasıl kelam, lafı uzatmayalım. Destek şart!
Destek gelemiyorsa turisti destek olarak görmek en gerçekçi
bakış olacak.
Kültür ve Turizm Bakanı’nın Rusya’da turizm diplomasisi
yürütmesini ve Dışişleri Bakanı’nın “Turistlerin göreceği herkesi aşılayacağız”
açıklamasını böyle okumak gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sıkıntıya düşen insanlarımız,
esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” ifadesi aslında bu
durumu açıklıyor.
SİYONİSTLERİN
EKONOMİK GÜCÜNDEN KORKMAYIN
Gazze’de insan başına yarım kilo bomba atan İsrail’in
yerleşim yerlerini bombalayarak aralarında birçok çocuğunda yer aldığı sivil
Filistinlilere yaşatılan bu zulme sessiz kalmak insanlık için bir utanç
vesikası...
Siyonist diasporanın dünya ekonomisindeki etkisinden çekinen
devletler sessizliğini korusa da Siyonistlerin zulmüne direnen Filistinlilerin
tedavilerinin Hıristiyan Hastanelerinde ücretsiz yapılıyor olmasına dikkat
kesilmeli.
 |
Hıristiyan hastaneleri yaralı Filistinlilerin tedavisini ücretsiz yapıyor |
Dünya sessiz gibi görünse de aslında altta biriken büyük bir
nefret var.
İsrailliler antisemitizme kayacak bu tehlikeli durumu
düzeltme sorumluluğundalar.
Biden, Türkiye’deki muhalefeti destekleyerek mazluma arka
çıkan Erdoğan’ı indireceği açıklamasının bir kısmını da iki devletli çözümü
savunduğu Filistin meselesinde yapsa en azından kendi ile çelişmez.
ARI DİNDARLIĞI
Van 'da bal üretim verimini artırmak için duaya çıkan
Kaymakam, Müftü ve cemaate arıların saldırması tebessüm ettirdi.
Acaba arıların gayrimüslimine mi denk geldiler?
Şaka bir yana tabii.
Türkiye bal üretiminde oldukça iyi bir yerde daha da iyi
olması için propolis başta olmak üzere kovandaki diğer ürünlerin de hasat
edileceği bir düzen kurulmalı.
Şu aşamada birçok petek sahibi arı sütü, arı ekmeği,
propolis gibi ürünleri peteklerden ayrıştıramıyor.
Bu da ister istemez milli sermayenin bir kısmının
kovanlardan çöpe gitmesi anlamına geliyor.
Bilinçli tarım bilinçli ekonominin önemli bir bileşeni.
Birçok verimsiz yönteme rağmen Türkiye’nin tarımsal üretimde dünya
sıralamasında ilklerde yer alması bilinçli üretimdeki artışla gelinebilecek
noktayı gösteriyor.
Birleşmiş Milletlere
bağlı Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün
(FAO) 2019 rakamlarına göre Türkiye’deki bazı tarım ürünlerinin dünya
üretimindeki yerine bakınca potansiyel ortaya çıkıyor.
Kiraz, İncir, Kayısı, Fındık, Kuru Üzüm, Kuru Kayısı ve Kuru
İncir’de dünya birincisi, Salatalık (Hıyar)’da dünya ikincisi, Mandalina,
Domates, Biber, Elma’da dünya üçüncüsü, Çilek, Kestane, Zeytin, Ceviz’de dünya
dördüncüsü ve Kuru Soğan ile Şeftali üretiminde ise dünya beşincisiyiz.
18.05.2021 tarihinde Milat Gazetesi'nde yayımlanan yazıya buradan ulaşabilirsiniz.