23 Nisan 2022 Cumartesi

DEBELENME SİYASETİ

DEBELENME SİYASETİ

Kıştan bahara geçilmesiyle birlikte yaşanan hava değişimleri toplumun da havasını değiştirdi.

Hava değişimlerinin getirdiği hastalıktan kırılan narin bedenleri saymazsak iki yıldır süren zorlu pandemi sürecinin gayrı resmi bir şekilde son bulduğu gerçeği halet-i ruhiyemize yansıdı.

Maskeyi, mesafeyi ayarlama zorunluluğunun getirdiği o otonom sosyalleşme hâlini hemencecik üzerimizden atasımız varmış ki el sıkışmaları bile çarçabuk normalleştirdik.

Yaşananlar gösteriyor ki insanlık ne çok mutluluğu ne de çok üzüntüyü kaldıramıyor.

4 Aralık 2021 Cumartesi

TÜİK OLAYI DEVLETİ YORUYOR

Kanun devletlerinde her şey kurallar şeklinde ortaya koyulur.

Hukuk devletlerinde ise her olay kurallara bağlanamayacağı için olaylar olgulara dayandırılır.

Olgulara göre de kararlar verilir.

Türkiye bir “hukuk devleti” olarak yönetilmekte olduğu için kanunların herhangi bir sınırlayıcılığı olmadığı müddetçe hukuka aykırı iş ve işlemlerden kaçınmak vatandaş ve kamuyu temsil edenlerin ortak yükümlülüğüdür.

16 Kasım 2021 Salı

BU ÖRNEK BİZİ KATLAR

BU ÖRNEK BİZİ KATLAR

Son 150 yıllık dönüşüm, devletlerin kontrol edemeyeceği büyüklükte bir ekonomi oluşmasına neden oldu.

Özellikle 70’lerden sonra hızla yükselen finans ve türev araçlar piyasası buna ön ayak oldu.

Reel piyasalar yani üretimin yapıldığı gözle görülür ekonominin döndüğü piyasalar esas konumdan tali konuma geçti.

Finansal ekonomi, dünyayı şekillendiren bir boyuta ulaştı.

Altın karşılığında para basma ilkesinin son bulmasının getirdiği bu durum, dünya ekonomisini kontrol edilemeyecek boyuta ulaştırdı.

Ekonomiyi kontrol edemeyen devletlerin elinde, bol parayı çekecek güvenli liman oluşturmaktan başka bir şey kalmadı.

Şu an da tam olarak yaşadığımız şey bu.

Yani ekonomimize güveni artırarak yerli yatırımcıların dolara olan ilgisini azaltıp tersdolarizasyon sürecinde başarıyı sağlamak ve yatırımlarla reel büyümeyi artıracak bir seviyeye ulaşmak.

Bu hedeflere ulaşmak için piyasalara güven sağlamanın ne kadar önemli olduğunu anlamamız gerekiyor.

Birlikte “nasıl daha iyiye ulaşabileceğimizi” sormamız ve sorgulamamız şu aşamada olmazsa olmaz bir yaklaşım hâline geldi.

Bunun bir güzel örneği geçtiğimiz gün yaşandı.

TOGG üretimi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir araya getirdiği babayiğitler, iradelerini sağlam tuttu.

Devlet destek verdi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı projeyi bir an olsun yalnız bırakmadı ve artık ufkun çok daha yakınlarına baktığımız bir döneme geldik.

“Vatandaşın hayalleriyle oynamayı bırakın. Otomobil yapmak, yol yapmaya köprü yapmaya benzemez.” sözleriyle yerli otomobilin yapılamayacağını vurgulayan CHP milletvekili Tahsin Tarhan’ın TOGG’un direksiyonuna geçmesi ise esas devrim oldu dersem sakın şaşırmayın.


Ekonomi güvenle inşa edilir demiştik ya...

İşte o güveni tesis eden yaklaşım tam olarak bu...

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tahsin Tarhan’ın önceki açıklamaları üzerinden polemik üretmek yerine daha yapıcı bir yolu seçti ve Milletvekili Tarhan’ı TOGG’un direksiyonuna geçmesi konusunda ikna etti.

Bakan Varank, büyüklük gösterdi ve ülkenin güvenine büyük bir katkı sundu.

Ama aynı şeyi CHP Milletvekili Tahsin Tarhan da yaptı.

İsterse inat edebilirdi.

Ama o katılmayı ve görüntü vermeyi tercih etti.

Ülkemizin başaramayacağı hiçbir şey yok.

Bizi biz yapan birlikte oluşumuz.

Eğer esas meselelerde birlikte hareket edebilirsek işte o görüntü tüm dünyaya güven verir.

Yoksa yurtdışındaki bilmem hangi ülkenin bize bir gram faydası olmaz.

Dostlarımızın bize desteği olsa da gerek Türk gerek ise İslâm Dünyası’nda yol açacak devlet olarak Türkiye’nin görülmesi zaten omuzlarımızdaki yükün büyüklüğünü gösteriyor.

Bizim bir olmamız şart.

DÜNYA DEVİ DİZE GELİYOR

Geçtiğimiz gün Danıştay’ın Coca Cola’nın içeriğine ilişkin bir bilirkişi tayin etmesine varan Ethem Öztürk isimli vatandaşın hukuk mücadelesini içeren haberleri hep birlikte okuduk.

Kıvanç duydum.

Türkiye’ye nereden geldiği bilinmeyen, muhtevası hakkında soru bile sorulamayan yağların, tütünlerin satıldığı dönemlerden bugünlere gelmek ancak kıvanç duyulacak bir şey.

Yargımızın da böyle bir karar verebilecek basirete kavuşması ekonomilerde güveni artıracak ikinci unsurun da iyileştiğini gösteriyor.

Çünkü adalete güvenmeyen paranın ülkeye girmesi ancak hayal olur.

Adaletin güçlüyü savunduğu bir düzende ise girişimcilerin ve yeni fikirlerin çıkması mümkün değildir.

Adalet ve güven bize sadece kazandırır.


16.11.2021 tarihinde Milat Gazetesi'nde yayımlanan yazıya buradan ulaşabilirsiniz.






9 Kasım 2021 Salı

ÖLÜM VE İSTİFA MANİPÜLASYONU

2021’in sonuna yaklaşırken çalışanların da işverenlerin de aklında ortak bir soru var:

Asgari ücrete ne kadar zam gelecek?

Mal ve hizmetlerde olağan dışı fiyat artışlarının yaşanmasıyla vatandaşların alım gücünün düşmesi her kesimden insanımızın tepkisini çekiyor.

Halkın buram buram hissettiği bu durum, ekonominin 2021 yılında vatandaşın gündemini belirleyen birinci konu hâline gelmesine neden oldu.

2 Kasım 2021 Salı

TÜRKİYE’NİN KADER ORTAKLIĞI

Almanya, İkinci Dünya Savaşını (İDS) kaybetmesiyle birlikte ağır yaptırımlarla yüzleşti.

Ülke ikiye bölündü yarısı Batı Bloğunun yarısı ise Doğu Bloğunun bir parçası hâline geldi.

Batı Bloğu’nda yer alan Almanya, ABD’nin Avrupa’daki garnizonu haline getirildi.

23 Ekim 2021 Cumartesi

TÜRKİYE’YE KARŞI HAZIRLIK MI VAR?

Türkiye yine yoğun bir haftayı geride bıraktı.

İçeride ve dışarıda birçok gelişme meydana geldi.

Bu hafta yaşanan en önemli gelişme ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika çıkartması oldu.